Dünyanın En Gelişmiş Oyuncu Mouse’u SwiftPoint The-Z İncelemesi

Merhaba değerli PC Hocası ailesi. Efsane bir inceleme ile yeniden sizlerleyiz. Bu yazımızda Türkiye’de bir ilk incelenecek. Evet, hocanın masasında bugün dünyanın en gelişmiş oyuncu mouse SwiftPoint The-Z incelemesi gerçekleşecek. 

Bir Kickstarter projesi olarak ortaya çıkan The-Z, aldığı 500 Bin Dolar yatırım ile üretildi. Bu yatırım beraberinde CES’in “Best Gaming Innovation of 2017” ödülünü de getirdi. Şimdi gelin, bu efsane mousea yakından bakalım.

Kutu açılıyor

The-Z dünyanın en gelişmiş mouseu olma mottosuyla yola koyulduğu için paket ve kutu tasarımı da bu ölçüde hazırlanmış. Siyah bir kutu ile gelen mouse, bu kutunun içinde el cüzdanından hallice bir çanta bulunduruyor. Pandora’nın kutusu gibi içinden ne çıkacağını kestiremediğimiz bu siyah çanta hem şıklık, hem kalite kokuyor.

Çantamız fermuarlı bir yapıda tasarlanmış, fermuarı çektiğinizde çanta ikiye ayrılıyor. Çantanın sağ bölmesinde The-Z mouse bulunurken, sol tarafta da mouse üzerinde kullanacağımız düğme ve aparatlar bulunuyor. Bu aparatlara yakından bakacak olursak; mouseu joystick olarak kullanmak için bir taban, 8 adet değiştirilebilir düğme ve yine değiştirilebilir altlıklar görüyoruz.

Tasarım

Aslında bugüne kadar çok sayıda mouse incelediğimiz oldu. Ancak SwiftPoint The-Z bugüne kadar üretilmiş ve alışılagelmiş mouselardan çok farklı bir tasarımla dikkat çekiyor. Özellikle mousea ilk baktığınızda acaba eksik parça mı var diye tereddüt edebiliyorsunuz zira düğmelerin üzeri ilginç bir kesime sahip.

The-Z, oyuncu mouseu olmasına rağmen tasarımında sadece siyah renk kullanmış. Yoğun siyahın mousea stil ve sadelik kattığını gözlemliyoruz. Başta da dediğimiz gibi The-Z sıradışı bir tasarımla geliyor. İnce detaylı mühendislik içeren bu tasarımın en dikkat çekici noktası düğmeler. Standart mouselarda bildiğiniz gibi sağ ve sol tık düğmeleri bulunur. SwiftPoint, oyunlarda bu tuşların eksik kaldığını gözlemlemiş olacak ki The-Z’ye ekstradan iki tık düğmesi daha eklemiş.

Parmak ucu düğmeleri olarak adlandırılan bu tıklama düğmeleri, hem tıklama hem de çekme özelliklerine sahip. Mousea yandan baktığımızda bu tuşların basamak etkisi oluşturduğunu görüyoruz. Yani mouse yüzeyi, parmak ucu düğmeleri ve normal tık düğmeleri. Oldukça estetik görünen bu dizayn pek tabii performans alanında da ekstra artılar getiriyor ki bunlara teknik detay kısmında değineceğiz. Aynı zamanda mouse üzerinde 13 fiziksel tuş bulunduğunu da belirtelim.

The-Z’nin tasarımında dikkat çeken diğer önemli nokta yüzük parmağı desteği. Bildiğiniz gibi oyuncu mouselarında baş parmak için destek standart halini almış durumda. Ancak SwiftPoint The-Z ile yine bir farklılık yaparak oyuncunun mouseu tam olarak kavrayabilmesi adına yüzük parmak desteği getirmiş. Yani mouse elinize öyle bir oturuyor ki sanki doğumunuzdan beri o mouse oradaymış gibi hissediyorsunuz. Bu arada mouseun sadece sağ ele uygun olduğunu ve solakların kullanamayacağını da belirtelim.

SwiftPoint The-Z mouseun RGB desteğine geldiğimizde ise eksik bir destek görmekteyiz. Mouseun RGB aydınlatması bulunuyor, aynı zamanda yazılım üzerinden çeşitli geçiş efektleri vermekte mümkün ancak ışıklandırma bölgesi sadece SwiftPoint’in logo kısmı ile sınırlandırılmış. Bu açıdan daha geniş bir aydınlatma bölgesi görmek isterdik.

Tasarımda dikkat çeken bir diğer ince detay da The-Z’nin sol köşesinde bulunan OLED ekran. Bu ekran gerçekten iyi düşünülmüş çünkü mouse ile ilgili çeşitli bilgilere bu ekrana bakarak ulaşabiliyoruz. DPI, baskı şiddeti, ivmele bilgilerinin yanı sıra istediğimiz bir metni yine bu ekranda gösterebiliyoruz.

SwiftPoint The-Z’nin tasarımı ile ilgili olarak son sözlerimiz mouseun ağırlığı ve kablo sistemi olacak. Bu bağlamda mouseumuz yaklaşık 117 gram ağırlığında. Aynı zamanda örgü kablolama kullanıldığını gördüğümüz The-Z, 1.8 metrelik kablosunda USB 2.0 bağlantı arayüzünü kullanıyor. 

Teknik detaylar

SwiftPoint The-Z mouse, sadece tasarımı ile değil teknik detayları ve içerdiği donanım ile de ön plana çıkıyor. Bu bağlamda en önemli donanım, mouse üzerinde bulunan Pixart PMW3360 sensörü. Bu sensör yeni nesil sensörlerde bulunan en gelişmiş teknolojileri içerisinde barındıran bir sensör. 

Sensör ile birlikte mouse 12,000 DPI‘lık bir performans sunuyor. Bu DPI seviyesi özellikle yüksek çözünürlükteki ekranlarda (4K) oldukça iyi performans gösteriyor. Zira The-Z mouse, performansı daha da üst seviyelere çekebilmek adına üzerinde 1000Hz’lik bir tepkime hızı barındırıyor. 

Tasarım kısmında da bahsettiğimiz gibi mouse üzerinde 13 adet tuş bulunuyor. Bu tuşların ikisi baş parmağımızı yasladığımız alanda, diğer ikisi sol tık düğmesinin yanında konumlanırken, sağ ve sol tık düğmelerinin hemen arkasında da sağ ve sol parmak ucu tuşları konumlanıyor. Parmak ucu tuşları iki tuş gibi görünse de hem tıklama hem de geri çekerek tıklama özelliklerine sahip. 

Bir mouse üzerinde bu kadar fazla tuş olması elbette kullanıcıyı biraz şaşırtıyor zira bu kadar fazla tuşa alışık değiliz. Ancak bu tuşlara özellikle oyuncular makro atamalar yaptığında işin rengi daha iyi anlaşılıyor. The-Z mouse konsepti bakımından zaten oyuncu mouseu olduğu için bu kadar çok tuşu yadırgamamak gerek.

The-Z mouseun tam özelliklerini kullanabilmek için kendi yazılımını indirmek gerekiyor. Bu yazılım ile kullanıcı mouse tercihlerini istediği gibi değiştirebiliyor. Ancak o kadar fazla ayrıntı var ki bu arayüze alışmak ilk etapta zor gibi görünüyor. Aslında bu duruma şaşırmamak gerekiyor zira bu yazılımı kullanarak The-Z’ye 50 adet kombinasyon tanımlayabiliyoruz.

Bu kominasyonlardan en işlevsel olanları oyun içi komutlar. Örneğin PUBG oynarken sesi açıp kısma olayı ikili tuşlar ile gerçekleşir. Ancak bu yazılımı kullanarak bu iki tuşu mouse üzerinde tek bir tuşa indirgeyebiliyoruz. Ya da şarjör değiştirmek için parmak ucunda bulunan tuşları çek-bırak yapabiliyoruz. Tabii ki bu örnekler arttırılabilir zira oynadığınız oyuna ve oyun biçiminize göre bu tanımlamalar değişebilir. 

Gelelim mouseun bir diğer dikkat çeken özelliği ivmelemeye. Bu ivmeleme dediğimiz olay kutu ile gelen aparatlar ve mouse içerisinde bulunan gyro sensör sayesinde gerçekleşiyor. Yine yazılım üzerinden hassaslık ayarı yapabildiğiniz bu özellikte kullanıcı mouseu sağa ya da sola yatırarak oyun içerisindeki karakterin hareketlerini kontrol edebiliyor.

Yine PUBG’den gidecek olursak, bir ağacın arkasında saklandığınızı varsayalım, mouseu sağa yatırırsanız karakter sağa doğru eğilerek karşıyı görecektir. Ya da bir yarış oyununda mouseu sağa ya da sola yatırdığınızda direksiyonun aynı şekilde sağa ya da sola döndüğünü görebilirsiniz. Bu özellikleri deneyimlediğiniz zaman oyun ile daha bütünleşmiş ve gerçekten oyundan tam anlamıyla zevk aldığınızı hissediyorsunuz. Yani The-Z sizi oyunun içine çok iyi şekilde dahil edebiliyor.

Gelelim The-Z’nin üzerinde bulunan OLED ekrana. Bu ekrana baktığımızda gerçekten ekranın hem kişisel hem işlevsel özellikler sunduğunu görmekteyiz. The-Z’nin üzerinde bulunan bu ekran ile isterseniz belirlediğiniz bir metni o ekrana yansıtabilirsiniz. Her ne kadar Türkçe karakter desteği olmasa da iyi bir özelleştirilebilirlik olduğunu görüyoruz.

OLED ekranda gösterebildiğimiz bir diğer bilgi, mousea verdiğimiz eğimin açı bilgileri. Yani mouseu sağa yatırdığımızda kaç derece sağa yatmış, ortası kaç derece kalmış bu bilgiler de yine bu ekranda görüntülenebiliyor. Yine mouse tuşlarına yaptığımız baskı şiddeti ile DPI bilgisi bu ekranda görüntülenebilmekte.

DPI seviyesi, mouseu zeminden ayırdıktan sonra tekerlek yardımı ile OLED ekran üzerinden ayarlanabilmekte. Böylelikle ekstradan yazılım ile uğraşmaya gerek kalmıyor. Ayrıca mouse zeminden ayrıldığında size bir titreşim vererek zeminden ayrıldığını haber veriyor. Yine OLED ekranda SwiftPoint‘in marka logosu bir küp bulunuyor. Görsel anlamda bir ekstra olan bu logo sürekli hareket ederek dinamik bir görünüm sağlıyor.

Son yorum ve fiyat

SwiftPoint The-Z, gerek tasarımı gerek sunduğu özellikler bakımından oldukça farklı ve güçlü bir mouse olarak karşımıza çıkıyor. Her ne kadar kağıt üzerinde özellikleri ve donanımdan bahsemiş olsakta, bu mouseu kullandığınızda çok farklı bir deneyim elde ediyorsunuz. 

Pek tabii mouse bu kadar yüklü özellik ve donanım barındırdığı için ücret konusunda da oldukça tuzlu karşılık buluyor. Şu sıralar yurt dışı piyasasında Amazon üzerinde 229 Dolar‘a satılan The-Z mouseun, Türkiye pazarında 870 Türk lirası dolaylarında satılacağını tahmin ediyoruz. 

Evet değerli hocalar, bir ürün inceleme yazısının daha sonuna gelmiş bulunmaktayız. Türkiye’de ilk kez PC Hocası tarafından incelenen SwiftPoint The-Z Mouse ürününü sizlere anlatmaya çalıştık. The-Z mouseun kullanım şekillerini, yazılım özellikleri ile birlikte çok daha detaylı incelemesine aşağıda bulunan video bağlantısından ulaşabilirsiniz. 

Yeni bir incelemede görüşmek üzere, hoşça kalın!

Dünyanın En Gelişmiş Oyuncu Mouseu SwiftPoint The-Z İncelemesi!