Apple‘ın yeni göz bebeği iPhone X‘in öne çıkan yüz tanıma teknolojisi Face ID, önceki nesilde bulunan Touch ID‘nin yerini alıyor. Bu yeni teknoloji her ne kadar büyük heyecan yaratsa da, bazı durumlarda sahiplerinin yüzlerini tanımakta güçlük çekiyor ve kullanıcılar telefon kilitlerini açamıyor. Gelin, hep birlikte detayları inceleyelim.
“Nedir bu Face ID?”
Bu güne kadar akıllı telefonlarımızda pek çok güvenlik sistemi kullandık. Kimi zaman Pin kodu gibi rakamlarla telefonlarımızı şifreledik, kimi zaman “sana ne” gibi esprili ifadelerle telefonlarımızı kilitledik, kimi zaman ise imza niteliği taşıyabilecek olan kendimize özel desenleri ekrana çizdik ve bu şekilde telefonlarımızın kilidini açtık.
Apple ise 20 Eylül 2013 tarihinde tanıttığı akıllı cep telefonu modeli iPhone 5s ile bu şifreleme sistemlerine bir yenisini ekledi ve buna da Touch ID ismini uygun gördü. Bu teknoloji sayesinde kullanıcılar kendi parmak izlerini kullanarak telefonlarını kilitledi. Oldukça beğenilen ve diğer akıllı cep telefonu üreticisi firmalara da ilham kaynağı olan bu teknoloji, günümüzde yerini yeni bir teknolojiye bıraktı. Bu yeni teknolojinin adı ise Face ID.
Geçtiğimiz günlerde piyasaya çıkan iPhone X ile birlikte tanıştığımız bu teknoloji, kullanıcılarının yüz hatlarını detaylı bir şekilde tarıyor ve cihazı bu yüz şekli ile kilitleyebiliyor. Bunu da telefonun üst çıkıntısında bulunan TrueDepth isimli kamera sayesinde başarıyor. Touch ID‘den daha güvenli ifadesiyle lanse edilen bu yeni teknoloji, kullanıcılarının yüzüne 30 binin üzerinde görünmez nokta yansıtıyor ve bu şekilde sahiplerinin yüzünü en ince ayrıntısına kadar analiz ederek bir derinlik haritası oluşturuyor. Bu şekilde kullanıcılar iPhone X cep telefonlarının ekranına bakarak telefon kilitlerini açabiliyorlar. Fakat bu gelişmiş yüz tanıma sisteminin bazı sınırları bulunmakta.
İşte Face ID’nin Çalışabilmesi İçin Gerekli Kriterler
Bunlardan ilki; yüz tanıma sistemi, telefon yatay konumdayken çalışmıyor. Yani Face ID‘nin çalışabilmesi için telefonun dikey konumda tutulması gerekiyor. Bir diğeri ise, sistemin sizi tanımlayabilmesi için mutlaka kullanıcının gözlerini, ağzını ve burnunu görmesi gerekiyor. Eğer bu noktalar görülemeyecek şekilde kapalıysa, Face ID tıkanıyor ve kullanıcısını tanıyamıyor. Bu sebepten dolayı bazı güneş gözlükleriyle çalışamıyor. Başka bir durum ise, TrueDepth kameralar bazı güneş ışığı açılarında problem çıkartabiliyor. Direkt olarak güneşe karşı yüz tanıma yapılması gereken durumlarda TrueDepth yine kullanıcılarının yüzünü tanımakta güçlük çekiyor.
İlerleyen günlerde yapılan bazı güncellemeler ile donanım eksikleri kapatılabilir mi, tartışılır. Kış günlerinde ise yeri geldiğinde kar maskesi bile kullandığımızı düşünürsek, umarım ki büyük problemlerle karşılaşmayız.
