Çin merkezli teknoloji devi Huawei‘nin yakın zaman içerisinde Huawei P50 Pro amiral gemisi akıllı telefonunu piyasaya sürmesini bekliyorduk, ancak PhoneArea tarafından elde ettiğimiz bilgiler doğrultusunda telefonun piyasaya sürülmesinin Mayıs 2021’e kadar birkaç haftalığına ertelenmiş olabileceğini öğrendik.
Şirketin yeni nesil amiral gemisi akıllı telefonu Huawei P50 Pro, Huawei’nin HarmonyOS işletim sistemini çalıştıran ilk amiral gemisi olacak ve bu ertelemenin işletim sisteminin gecikmelerinden ötürü olduğu bildiriliyor. Telefonların hala beta testinde var olduğu ve testlerin beklenildiği gibi çok iyi gitmediğini öğrendik, bu da Huawei’nin kusurlu bir telefon piyasaya sürmek yerine piyasaya sürülmesini geciktirmesine yol açtı.
Huawei’nin şu anda Google’ın Android işletim sistemini kullanması yasaklanmış durumda ve şirket bunun yerine Android’in açık kaynak kodlu bir sürüm kullanıyor. Şirket, Huawei P50 Pro modelini piyasaya sürdükten sonra gelecekte eski telefonları HarmonyOS’a geçirmeyi planlıyor; bu, cihazların hatalarını daha da artırması halinde istenmeyen bir deneyim olabilir.
Bu sorunlara rağmen, HarmonyOS, şirketin Google Play Store hizmetlerini kullanamadığı için tek alternatif yol olabilir, Huawei’nin AppGallery uygulama marketi aylık 530 milyondan fazla aktif kullanıcıya sahip olduğu ve HMS’nin dünya genelinde 2,3 milyon kayıtlı geliştiricisi olduğu bildirildi.
Çinli şirketler HMS’ye geçiyor!
Amerika Birleşik Devletleri’nin Çin’e olan düşmanlığı Trump yönetiminden sağ kurtulurken, Çinli OEM’lerin Google Play Store’a erişimin engellendiği ABD’nin yaptırımlarının bir sonraki kurbanı olacaklarından çok endişe duydukları bildirildi. Huawei personeli Akiba Ziluo’ya göre bu, Meizu’nun Huawei Mobile Service’i lisanslayan ve HMS Core’u destekleyen ilk dış şirket olmasına neden oldu.
Huawei’nin notları:
“HMS Core, verimli geliştirme, hızlı büyüme ve esnek para kazanmayı kolaylaştıran zengin bir açık cihaz ve bulut özellikleri dizisi sunuyor. Bu, küresel geliştiricilerin çığır açan yenilikleri takip etmelerine, sonraki seviye kullanıcı deneyimleri sunmalarına ve birinci sınıf içerik ve hizmetleri geniş çapta erişilebilir hale getirmelerine olanak tanıyor. “
