Sakarya‘da geçtiğimiz aylarda Türkiye’yi sarsan Radyoaktif skandal yaşandı. Sakarya’da inşaatı devam eden baraj yapımı sırasında Radyografi çalışması yapılırken, iridyum kaynağı yere düştü. Sonrasında ise bu durum fark edilemediği için pek çok kişi radyoaktif maddeden etkilenerek hastanelere kaldırıldı.
İridyum’u Tesbih sandı
Evrensel Gazetesi’nce yapılan haber doğrultusunda 16 yaşındaki E.B isimli genç arkadaşımız radyoaktif iridyum maddesini tesbih zannederek eline aldı ve oynamaya başladı. Küçük taneli yapısı ile değişik göründüğü için ilgisini doğrudan çeken iridyum, sonradan başına iş açtı. Maddeyi alarak eve götüren genç bir süre sonra radyasyon dozunun etkisinden ellerinde ve kalçalarında çukurlaşmış yaralar görmeye başladı. Diğer aile üyelerinin elinde ise şiddetli yanıtlar meydana geldi.
İnşatta çalışan E.B o gün evine giderken aynı servis veya otobüste yolculuk yaptığı veya yanından geçtiği herkese bu riski serpmiş oldu. Şimdi yakınında bulunan tüm kişiler iridyum sayesinde kanser riski taşıyor. Uzmanların yaptığı araştırmada E.B’nin o gün aynı ortamda bulunduğu veya aynı güzergahta yolculuk eden tüm kişilerin acilen doktora görünmeleri gerektiği konusunda bilgilendirmeler yapıldı.
16 yaşındaki E.B babası hasta olunca Kızılcıklı Barajı‘nda taşeron bir firmada çalışıyordu. Taşeron firma ise inşaat esnasında radyoaktif kaynağın kullanılmış olduğu radyografi çalışması esnasında kopan parçanın baraj inşaatından aşağıya düşmesi sonucunda olayların geliştiği bildirildi. Radyoaktif İridyum 192 kaynağı yere düştükten sonra radyasyon ölçümleri yapılmadığı için yere düştüğü fark edilmemişti.
İşten eve gidinceya kadar Radyoaktif madde cebindeydi
16 yaşındaki E.B o gün inşaatta çalıştıktan sonra eve gitmek için servise bindi. Radyoaktif madde cebinde olduğu için ortamdaki herkes etkilenirken, servisten Adapazarı’nda inip Arifiye Halk Otobüsü’ne bindi. Otobüste de bulunan yolcular maddeden etkilendiği gibi, 30 dakika boyunca aynı güzergahta seyahat ettiler. E.B sonrasında evine giderek olayı evdeki ailesi ile paylaştı.
Eve geldiği esnada ise kaynağı merak eden baba ve abla 10 dakika boyunca iridyuma göz attı. O günün gecesinde ise Radyoaktif madde E.B’nin üzerinde etkilerini göstermeye başladı. İlk olarak ellerinde karıncalanmalar başladı sonrasında ise kusma ile devam etti. Ertesi gün şikayetler artınca hastaneye kaldırıldı.
Bulantı ve baş dönmesi şikayetleri ile hastaneye gittikten sonra iğne ve serum yapılarak eve gönderilen E.B sonradan arka kalçasında ağrı hissetmeye başladı. Kalçasını açıp bakan annesi ise her iki kalçanın aşırı derecede sertleştiğini gördü. Üst taraflarında kızarıklık üzerine tekrardan hastaneye kaldırıldı. Sol kalçada ise 2 adet ceket düğmesi büyüklüğünde beyaz kabarcıklar görüldü.
Geceyi hastanede geçiren E.B sabah kontrollerinde her iki kalçasında da 5×5 cm boyutunda ikinci derece yanıklar tesbit edildi. Olay şantiyeden gelen telefona kadar tesbit edilemezken, sonrasında radyoaktif maddeden etkilenildiği anlaşıldı. Durum hemen AFAD ekiplerine bildirilince mahalle boşaltılıp karantina altına alındı.
Hastaneye yolunuz düştüyse röntgen çektirirken radyasyon olayını hepimiz duymuşuz veya görmüşüzdür. Hastanede olan E.B tam 300 bin röntgen çekimlik etkiyi o maddeden 1 gün içerisinde kaptığı tesbit edildi. Yani röntgen cihazında tam 300 bin kere röntgen çekildiğinizi düşünün. Saatler ilerledikçe E.B’nin ellerinde derin yanıklar ve kalçasında derinleşen çukurlar meydana geldi. Şimdi ise Ankara Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastane’sinde 5 aydır tedavi gördüğü gibi, henüz iyileşmediği bilgisi verildi.
Bu ülkeye nükleer santral kurmaktan bahsediyorlar…
🙁
hocam kalca arkada olmaz mi zaten?